10.04.2017

Rishikesh'te Yoga Eğitimi



Yoga eğitmeni olarak kayıtlı olduğum Yoga Alliance 200 hrs RYT ve 300hrs RYT adı altında iki sertifikasyon veriyor. Bunlardan 200 RYT çok yaygın olarak dünyanın her yerinde kurslarla veriliyor ancak ileri seviye eğitim çok fazla yerde yok. 4 yıllık eğitmenlik tecrubesi sonunda benim de yeni eğitim ihtiyacım doğduğu için uzun süre önceden araştırmalara başladım. Bu araştırmalar bana yine seneler önceki aynı adresi Hindistan'ı gösterdiğinde bu defa "Yoganın Başkenti"ni deneyimlemek istedim. 1 ayı aşan bir kamp süresince ileri seviye yoga eğitmenlik kursuna katıldım. Bunun için Rishikul Yogshala'yı çok sevdiğim bir yoga eğitmeni olan Alev Başak hocamın da tavsiyesiyle seçtim.


Bu yazıyı çok profesyoneller için hazırlamış olmak istemesem de önceliğim benim yolumdan yürüyen insanlara rehberlik etmek olduğundan önce Rishikesh'teki yoga hayatını anlatacağım. Hinduların hac yolu üzerinde bulunan kutsal şehir Rishikesh hem Ganj'a ev sahipliği yapması hem de bünyesinde Sivananda Ashram ve benzeri bir çok eski ashramı barındırması nedeniyle son 10 yılda yoga okullarının mantar gibi türediği bir şehir haline gelmiş. Yoga uygulaması binlerce yıl öncesine dayansa da, batıdaki bilinirliği maksimum 120 yıl, son yıllardaki popülaritesi de tavan yapmış durumda. Yoga'ya Hindistan devleti de ayrı önem veriyor ve destekliyor, bu nedenle son yıllarda çok daha fazla yoga okulu açılmış. Benim gittiğim Rishkul Yogshala gibi, Viniyoga, Rishikesh Yogpeeth köklü ve sevilen okullar arasında sayılıyor. Bu okulları genç ekipler yönetiyor. Batılılar için geleneksek dersler ve Hint kültürü veriliyor. Bazı okulların kendi ashramları var, bunlar modern ve konforlu ashramlar, bazıları ise otellerle anlaşıp 1 aylık kamp süresince otelleri kapatıyorlar.

Rishkul Yogshala'nın Ramjhula'da çok sevilen bir ashramı var. Ama yeni eğitmen öğrenci sayısı bu fotoğraftakinin aksine artık 80'i bulduğundan ileri seviyeler için otelle anlaşıyorlar.Bizler Lakshmanjula'nın biraz yukarısında bulunan Tapovan bölgesinde bir otelde kaldık ve bütün dersler orada yürütüldü.

Orjinal ashram ortamı yerine otel ortamı olması birçokları için biraz hayal kırıklığı olsa da benim için hijyen açısından daha iyi oldu diyebilirim. Bir de otel görevlileri inanılmaz nazikti, her istediğimizi yaptılar, bütün nazımız kaprisimiz geçti. Naz-kapris diyorum Hindistan'daki yoga öğrencisi için biraz saçma sayılabilir ama zaten bütün ay bir çok açıdan çok enteresandı. Kendim dahil günümüz insanlığının ne kadar bireyselleştiğini çok daha iyi gözlemleyebildim. Daha önce dünyanın her yerinden insanlar varken burada  Amerika'dan gelen yoga eğitmen ve öğrencilerinin ağırlıkta olduğu bir kamp süreciydi. Anadili İngilizce olan kişilerle birlikte eğitim almak hem zorlayıcı hem de geliştirici oldu. Ama yanında bolca ego, entrika, bireysellik ve dedikodu da bonus olarak yer aldı. Bu da enteresan oldu, hiç böyle bir ay beklemiyordum. Biraz Hollywood biraz da Bollywood tadında bol dramaqueenli, bol gruplaşmalı, ırkçılık, ihanet, dedikodu, kimin derdi daha fazla konulu enteresan bir ay oldu.. Hindistan'da inzivada olmayı beklerken, içime dönmeyi bırakın sosyal ortam neticesinde blog yazmaya dahi fırsat bulamadım. Ama itiraf etmeliyim ki çok eğlendim, çok güldüm ve çok güzel arkadaşlıklarım oldu.
Görüntünün olası içeriği: 2 kişi, gülümseyen insanlar, yakın çekim

 Bu resim daha yeni başladığımızda kutladığımız Holi bayramından. Her zaman yaşamak istediğim bu renkli Hint bayramına denk gelmem inanılmaz büyük bir şanstı. Okul da harika kutlamalar hazırlamıştı. Sadece Holi değil tüm ay boyunca eğitmenlerinin tamamının Hintli olması nedeniyle çok eğlenceli gelenekleri yaşama fırsatımız oldu. Bunlardan bir diğeri de Navratri festivali için yapılan Kali gecesi kutlamasıydı. Bu kutlamayı Rishikul'un orjinal ashramında tüm köy halkına açık olarak yaptılar. Tantrik tanrıçalara çok ilgi duyduğum için Kali gecesi bana tam bir hediye oldu.
Görüntünün olası içeriği: bir veya daha fazla kişi

Hintlilerin dini kutlamaları parti tadında. Korkutucu bir tanrıça gibi görünen Kali gecesi köy düğünü gibiydi. İnanılmaz eğleniyorlar müzikler de zaten şahane.Bu konuyu ayrı olarak yazmak istiyorum.
Görüntünün olası içeriği: 5 kişi, oturan insanlar, güneş gözlüğü, açık hava ve doğa
Bizim ekibin bir kısmısı. Her yerde bir aksiyon, Himalayalar'da Ganj kıyısında bulunan Baba Vashishta Mağarasından dönerken. Otobüsümüz gelmeyince otostop çekip arabanın tepesine çıktık. Amerikan aksiyonu başrolde :)

Görüntünün olası içeriği: 6 kişi, oturan insanlar, yemek yiyen insanlar, masa, yiyecek ve iç mekan
Rishkul Yogshala ile başlangıçtan sonuna kadar geleneksel bir çok deneyim yaşadık. Bu fotoğraf eğitimin başlangıcında yapılan açılış seremonisinden. Dualar, tütsüler, çiçekler ve yemek adamaları ile çok şahane bir tören düzenlendi. Beyaz gömlekli programın yöneticisi ve bizim nefes-pranayama eğitmenimiz Vipin Baloni. Rishikesh'in önde gelen eğitmenlerinden, oldukça genç yaşına rağmen çok tecrubeli ve iyi bir öğretmen. Kurslar otelin en üst katında bulunan alan içinde yürütüldü. Aşağıdaki resim hizalama dersimizden, yine çok genç bir eğitmen Sumit Thalwal. Karizması çok yüksek ve çok yetenekli olan Sumit'e herkes hayran oldu, hatta yazının sonunda yapacağım dedikoduda da anlayacaksınız çok kadın da aşık oldu; henüz 24 yaşında olmasına rağmen.
Görüntünün olası içeriği: 3 kişi, oturan insanlar, ayakkabılar, oturma odası ve iç mekan
Eğitim programı geleneksel sistem üzerinden yürüdüğü için çok ciddi bir asana ve pranayama pratiği çalıştık. Daha önceki Hindistan eğitmime kıyasla çok daha derin olarak teknik öğrenme imkanım oldu. Asana pratği Ashtanga Yoga Başlangıç ve Orta Seviye olarak günde 3 saatlik çalışmalarla yaptıık. Bedenimin çok zorlandığı ve ciddi acı çektiğim bir süreç yaşadım. Fiziksel olarak çok katı bir çalışma temposuydu.
Görüntünün olası içeriği: bir veya daha fazla kişi, oturan insanlar ve iç mekan
BKS Iyengar'ın öğrencisi 35 yıllık eğitmen Prakash, Guruji'yi hiç aratmayan inanılmaz katı bir tarzu olsa da çok sevilen bir eğitmen, Rishikesh'teki en önemli iyengar yoga eğitmeni.
Bu aşağıdaki şemada başrol pranayama eğitmenimiz ve kursumuzun direktörü Bipin Balonu tarafından hazırlanmış, Ashtanga Yoga stilini orta seviye olarak asana yani hareketleriyle gösteriyor. Ashtanga yoga kişisel çalışma için Krishnamacharyanın Pattabi Jois'e aktardığı bilgilerle, Pattabi Jois tarafından kurulan akışa dayalı bir yoga stili. Bugün batıda uygulanan ve sevilen vinyasa stilinin temelini oluşturuyor ve aşırı zor :)

Canımıza okuyan yine de pratiğini severek uyguladığımız ashtanga yoga serisi orta seviye hareketleri. Bir ayda tamamladık. Gerçekten kişisel yoga pratiğinde keyifle çalışılabilecek bir seri ama öncesinde mutlaka doğru hizalamayı bilmek gerekiyor. Ve tüm yoga türlerinde olduğu gibi ilk olarak eğitmenle çalışmak olası hasarları ve kazaları önlemek açısından iyi olacaktır.

Görüntünün olası içeriği: bir veya daha fazla kişi, ayakkabılar, oturma odası ve iç mekan
 Teknik çalışmalarımızın yoğunluğuna karşın spiritüel tarafta ilk Hindistan deneyimim, yani 2013'te Dharamsala'daki Trimurti Yoga'da aldığım eğitim süreci kesinlikle çok daha dönüştürücüydü. Burada belki bedensel ve teknik bir gelişim yakalamış olsam da ruhsal transformasyonu yakalayamadım. Belli ki deneyimler aynı olmuyor. Ayrıca çok yazık ki Trimurti Yoga eğitmenleri dağıldı, hatta son duyduğuma göre Hindistan defterini kapatıp bundan böyle Avrupa'da devam edeceklermiş. Yanlız orada çok beslendiğim Yogesh hala Hindistan'da devam ediyor. Rishkul Yogshala veya Rishikesh'te başka bir okulda çok profesyonel teknik alabilirsiniz. Ancak popularitenin yarattığı etki nedeniyle turistik olan ve ciddi para dönen bu şehirdeki eğitimden çok ruhsal bir dönüşüm beklemeyin, şehir o kadar sıkışık ki ruhunuzu özgürleştirecek bir alan yok maalesef. Ayrıca eğitmenler teknikte ne kadar iyi olursa olsunlar, gençler ve batıdan gelen kişilerle duygusallık yaşamaya da gayet açıklar. Bizim Amerikalı kızların aşık olduğu Sumit gibi . Çok ayrıntıya girmeyeceğim ama yoganın turistik olmasıyla alakalı bir durum olduğuna inandığımı söyleyebilirim. Fethiye'de Garson çocuk İngiliz kız muhabbeti :)
Bu da benim garson çocuğum. Evet herkes aşk yaşayacak da ben platonik bile takılamayacak mıydım. Son güne nihayet birbirimize açıldık ama maalesef bu aşkın önü yaradılış itibariyle kapanmıştı. Başka hayatlara niyet ederek yollarımızı ayırmak zorunda kaldık, sevgili Alfa'm ile.
Görüntünün olası içeriği: 1 kişi, at
Her türlü kaprisimizi çeken otel çalışanları ve otelimizin evcil hayvanları. İneğin üzerindeki köpek pardon prenses her gün itinayla yıkanıyor, kendisi Hindistan'daki en temiz canlı olabilir.


İşte artık ileri seviye eğitmenlik belgesine sahibim! Resimdekiler sırasıyla felsefe hocam, ben, pranayama hocam ve anatomi öğretmenimiz. 1 ayın sonunda diplomamı aldığımda gelişen tekniğime sevinirken, ruhsallıktan ve inzivadan uzak entrika, aşk ve dedikodu konulu bu ayı spiritüel olarak harcadığımı düşünerek üzüldüm önce. Ama sonra şunu da farkettim, böyle dönemler isteseniz de istemeseniz de bir farkındalık hali içinde oluyorsunuz, ve beni farkettiğim en önemli şeylerden biri ise enerjimin böyle bir ortamı çektiğiydi. Kursa katılan arkadaşlarım gibi  belki de hepimizin spiritüel mucizeler yerine acısıyla tatlısıyla dostluğa, neşeye, kahkahaya, kahveye, çikolataya, aşka ve dedikoduya ihtiyacımız vardı. O yüzden ne yaşadığım anı ne de insanları yargılamamam gerektiğini bir kez daha anladım. Neye ihtiyacımız varsa, o dönem bizi ne besliyorsa onu yaşıyoruz, ona göre insanları çekiyor enerjimiz. İşte hepsi bu, çok sorgulamadan hem anı hem de o anın getirdiği insanları sevmek, belki de gerekli olan bu. Belki de spiritüel olan mucizelerde değil hayatın ve ilişkilerin en içindedir.
Bu fotoğrafa  Sebla Kaplan " Kuncapuri Halay Ekibi" adını koyduğundan beri her baktığımda kopuyorum, esasen bu fotoğrafın çekildiği gün Rishikesh'te geçirdiğim koca ayın içinde 3 spiritüel hissettiğim günden bir tanesi. Sabah güneşi doğurmaya Himalaya tepelerindeki Shakti tapınağına gitmiştik, oradaki gruptan bir kare. Sonra mutluluktan halay çekmeye başladık :) Diğer iki günü ve o günü Rishikesh ve Spiritüel hayat konulu yazımda anlatacağım. Ama şundan artık çok eminim.. Spiritüelliği şu an yaşayan insanlarda bulmak mümkün değil. Ancak kalbinizi açarsanız saf doğada yakalayabilirsiniz. Einstein'in güzel sözü gibi "Doğa'ya derinden bakın, o zaman herşeyi daha iyi anlayacaksınız"

7.03.2017

Back to the future: Hindistan

Ve Sinem'in Yoga Yolculuğu bu kez Rishikesh'te yeniden başlar..
incredible india  ile ilgili görsel sonucu

3,5 sene sonra tekrar ikinci yuvamdayım. Yaşam enerjisinin en yüksek tempoda aktığı renklerin, dinlerin, dillerin, insanların ve hayvanların bir arada tüm çılgınlıklarıyla yaşadığı Hindistan, "incredible" kelimesinin hakkını sonuna kadar veriyorsun. Bütün hızına rağmen iç dünyamda yarattığın dinginlik  ve huzurla tam bir çelişkiler diyarı olan bu deli ülkeye sonunda yine geri döndüm.Toplam 4 uçak değiştirip Dehradun'a geldiğimde şöför eşliğinde gittiğim Rishikesh yolunda Himalayalar'ın kokusunu almamla yaşadığım duygusallık, işte bu nasıl bir bağ bilemiyorum ama ben bu ülkede kendimi buluyorum yeniden ve yeniden.
Ama Hindistan komiktir, her dakika şakalar yapar, şaşırtır sizi. Bu nedenle fazla duygusallığa kapılmama izin vermedi, daha gelir gelmez başıma iki tane bomba olay geldi, korku komedi tadında. Hatta kriminal diyebiliriz. Gerçi Rishikesh'ye asla kriminal vaka olmuıyormuş, sanırsam bu sadece insanlar için geçerli malum hayvanlar da burada özgürce yaşadığı için o tarafa karşı biraz dikkatli olmak gerekebilir.Yukarıdaki görüntü Rishkul Yogshala'nın ashramından, ilk gün burada misafir edildim. Kaldığım odanın kapısını kilitlememişim, derin bir uyku sırasında bu balkondaki maymun arkadaşlardan ikisi kapıyı açıp odama daldı. Neyse ki rüyama giren çok sevdiğim 3 arkadaşım tarafından uyandırıldım ve minik canavarları odadan bağıra çağıra kovdum. Bu arada o kadar korktum ki beden hareketlerim dev bir gorile benziyordu. İlk pek takmadılar ama sonrasında yüzlerinde ciddi bir şaşkınlıkla bir birlerine bakıp dışarı çıktı çılgınlar. Bu gasp girişimi ilk vaka.  Rishkul Yogshala'nın Ram Jhula'daki ashramı hafif kırsal ve kirloş bir mahalle içinde, genelde hayvan dışkılarını hakim olduğu dar yollardan yürüyorsunuz. Tabii ki insandan çok maymun ve öküz var. İkinci vaka da hırsızlık, bu sefer başrolde bir inek :)

Burada cafe dedin mi German Bakery var, her yerde böyle nedendir bilmem. Neyse okula yakın bir yerdeki German Bakery'den browniemi aldım, bu sevimli arkadaş da tüm tabağımı götürdü. Ertesi güne çikolatalı süt verecek diye düşündüm.Ertesi gün ileri seviye eğitim alacağımız ve 1 ay kalacağımız Tapovan'a taşındık. Binbir çeşit hijyenik malzemeyle, nevresim takımı ve havlularda gelen beni yine bir süpriz bekliyordu.

Yok artık! O kadar hijyen takıntılarını yen, psikolojini hazırla, önlemlerini al gel buyrun lüks otel kıvamında bir oda. Haftada bir de temizliyorlarmış. Şakacı Hindistan! İnsanı nerede nasıl sınayacağı hiç belli olmaz. Ama belli ki bu sefer bir çok şey farklı. İnziva tarzı bir süreç beklerken, aşırı sosyal bir şehirle karşılaştım. Benim gibi yoga için burada olan onbinlerce insan var, ganj çevresi şahane cafeler restaurantlar, tıklım tıklım. Batılılar şehri tamamen sarmış durumda. Akşam live müzikler, her yerde etkinlik ilanları, workshoplar, satsanglar, babajiler. Kitapçılar,tütsücüler, çeşit çeşit mağazalar. Dükkanlar ilerleyen saatlere kadar açık.  Bu sefer bambaşka bir Hindistan deneyimliyorum, akşamları rahatlıkla tek başıma çıkabiliyorum, gezebiliyorum, okul henüz başlamadı ama 10'a kadar izin verdi.

Rishikesh ciddi ciddi turistik anlayacağınız, belli ki dünyanın en büyük yoga turizmi burada dönüyor. Ne de olsa yoga capital, peki bu kadar ticarileşme sonrası spirituellik korunabiliyor mu? Şu anda bu konuda yorum yapmam için çok erken. Yaşadıkça göreceğim sanırım. Ama geldiğimden beri kendimi çok daha huzurlu ve sakin hissetmeye başladım, bu bir gerçek. Acaba tüm bu ticarileşme, popülarite ve karmaşaya rağmen tüm bilgeliği ve doğasıyla Himalayalar, bereketi ve mucizeleriyle Ganj,  avatarlar, mantralar ve tütsüler aracılığıyla ruhlarımızı mı okşuyor?  Kimbilir...
Ganj "Ganga"
Pek iyi başlamadık ama çok tatlı değiller mi esasen?




7.07.2016

Farkında Abla Türkiye'de 1

Bu blogta anlattığım yoga yolculuğumu benzer yoldan yürümek isteyenlerin tecrübelerimden faydalanarak kendilerine öneriler çıkarması yönünde başlamıştım. Hindistan'a gidişim blog yazılarıma başlamama en büyük nedendir ve benim için çok önemli bir dönüm noktası olduğunu bugün çok daha iyi anlıyorum. Orada bir çok yazı yazdım gördüğüm yaşadığım hissettiğim ne varsa anlattım ve çok olumlu geri bildirimler aldım. Sonra içerik aslında taslakta düşündüğüm gibi bir seyahat ve yoga konsepti olarak yerleşti, Avrupa'da bir çok farklı eğitmen ile yaptığım çalışmaları ve katıldığım eğitimleri anlattım, bir yandan da yoga eğitimleri alırken bulunduğum şehirlerden izlenimler aktardım. Ama Caddebostan Yoga başta olmak üzere Türkiye'de de devam eden ciddi bir yoga yolculuğum var. İstanbul'da farklı eğitimlere katıldım, Caddebostan Yoga'da enteresan konularda çeşitli etkinliklerde farkındalık üzerine çok değişik tecrübeler yaşadım. Türkiye'de farklı yerlerde yoga tatillerini ve atölye çalışmalarını deneyimledim. Kendimi bu yolda ömür boyu yürüyecek bir öğrenci gibi görüyorum, bu çok keyifli! Aynı seneler önce okuduğum Farkında Abla gibi hissediyorum. Bu isim çok tatlı bir kitaptan geliyor. Bana ilham veren Farkında ablayı daha önce Hindistan'daki bir yazımda kullanmıştım. Merak edenler Farkında Abla: Himalayalarda yazıma bir göz atsın, komik ve keyiflidir! Bu yazı da aynı isimli Farkında Abla kitabını anımsatmıştı, sadece yoga değil farkındalık yolunda orada deneyimlediğim değişik tecrübeleri- laboratuvar sistemini reddeden Tibet hastanesinden üstad Yogesh ile chakra seanslarına ve çok dönüştürücü meditasyon tecrübelerine kadar - paylaşmıştım.

Türkiye serisine başlamayı çok uzun zamandır düşünüyorum. Aslında bir çekindiğim konular vardı çünkü her zaman olumlu deneyimlerim olmadı ve çok da paylaşma tarafları değildim. Ama sonradan düşündüm ki objektif olma imkanım yok, sadece kendi deneyimlerimi ve hissettiklerimi yazıyorum. Her zaman olumlu hisler paylaşmaya gayret edersem samimiyetten uzaklaşır ve ruhun özünü kaybederim. Bu nedenle dürüst samimi paylaşımlarla yola devam :)

Bu yazıyı hazırlamaya Alanya'dan başlamış durumdayım. Burada Alanya Surf Team ile Sup Yoga Seansları düzenlemek için geldim, yarın dönüyorum. İnanılmaz keyifli bir deneyim oldu. Bu işi yaptıkça ne kadar doğru olduğunu çok daha iyi anlıyorum, hem çok güzel mekanlar görüyorum hem de harika insanlarla tanışıyorum! Bir de gerçekten keşfediyorum, ülkemizin nasıl cennet olduğunu görüp bu cennete gerçekten gönül bağıyla sahip çıkmamız gerektiğini tekrar tekrar anlıyorum.


Alanya ne kadar güzelmiş! Yerli turistin pek tercih etmediği bir yer, genelde İskandinavlar ve Ruslar geliyormuş. Bu sene malum durumlardan biraz yerli başlamış. Burada kaldığım otel, sahil bana Koh Samui'yi hatırlatıyor. İşletmeciler yaşanan durumdan ders alıp az biraz vizyon geliştirse hatta bence oradan çok daha eğlenceli ve keyifli olabilir. Sup Yoga yaptığımız Alanya Kalesi ise Lizbon'daki Castelo'yu. Şahane bir doğa, Toroslar, deniz, tarih. Alanya Surf Team'in becerikli ve  yakışıklı Sup eğitmeni Barış ve burada bu deneyimi tatmak isteyen harika bir ekip ile her sabah 5:30-6:00 arası SUP Yoga için 2 saatlik turlara çıktık. Alanya'da iç içe geçmiş tarih, doğa ve masmavi Akdeniz ile gün doğumunda olağanüstü keyifli anlar yaşadık. 

Yoga yolculuğumun en güzel senelerinden biri bu sene. Hem Caddebostan Yoga'da hem de dışarıda katıldığım etkinliklerde harika insanlarla bir araya geliyorum. Bunlardan biri de bundan 3 hafta önce Datça Kızılbük'te katıldığım "Juno ile Derin Tatil"di. Datça Kızılbük Ahşap Evleri'nin dünyalar tatlısı bir işletmecisi var Esra, kendisi benden Juno'nun etkinliğinde yoga dersi vermemi istedi. Bir cennet Kızılbük ve Juno! Bu teklife atlanmaz mı!


Yıllardır takip ettiğim "Kendi halinde bir yıldız gözlemcisi" Juno, entellektüel birikimi ve empati kapasitesi inanılmaz yüksek, kalplere dokunmayı çok iyi bir şekilde başaran gerçekten çok saygı duyduğum bir astroloji üstadı. Onun sıkı bir takipçisi olarak onunla birlikte bir organizasyon paylaşmak benim için çok keyifli olacaktı.
Juno ile dersler başlamadan çok özel bir seans yaptık ve astroloji haritamı yorumladı. Hem de ne yorumlama!Bence bu ifade az kalacak çünkü o kadar derin bir farkındalık katıyor ki hayatınıza astrolojik terapi desek belki daha yerinde olur. Her zaman inandığım konu olan zamanın ruhu kavramını harika ifade eden Juno ile seans kendisi gibi çok derin ve çok anlamlıydı. Ses kaydını hala zaman zaman dinliyor ve bir çok konuda özgürleşmeye yönelik bir dönüşüm evresinin önemli bir adımı olduğunu anlıyorum. Çok güzel, çok olumlu ve motive edici oldu benim için. Teşekkürler Juno!
Esra Kızılbük Ahşap Evlerinde muhteşem bir yoga alanı oluşturdu. Burası etkinlikler için inanılmaz güzel bir ortama dönüşmüş durumda.

Sabah ve akşam olmak üzere toplam 6 derslik bir program hazırladık. Konuyu 6 farklı çakra üzerinden yapılandırdım. Ve çok keyif aldığımız dersler ortaya çıktı. Zaten herşey o kadar keyifliydi ki. Bunun kesinlikle hem Juno hem de katılımcıların olağanüstü enerjilerine ve tabii ki mekandaki başta Esra olmak üzere tüm ekibin uyumuna bağlıyorum. Kızılbük'teki bütün varlıklar uyum içinde ve olağanüstü bir dişi enerji var. Tabiat ana bütün cömertliğiyle şifasını almak isteyenlere sunuyor.  Muhteşem bir 4 gün geçirdik, doğanın göbeği,muhteşem denizi olan bir koy, harika katılımcılar, kocaman bir masada neşe içinde muhabbetlerle geçen lezzetli yemekler (bu yemekler biscolata yakışıklısı bir şef tarafından hazırlanıyor:) ve daha da güzeli, Juno ile akşam sohbetleri, hayat üzerine, değişim üzerine, inanç üzerine. Semineri Juno özenle hazırlamıştı, yine gönüllerimize yumuşacık dokundu, ruhlarımızı okşadı. Kızılbük'te hem tüm duyu organlarımız hem de ruhlarımızı doyurduk.
                                Yeşilin de mavinin de en güzel tonları Kızılbük'te kesinlikle!
 Kızılbük Ahşap Evleri'nde köpekler bile dişi ağırlıklı. Bunlar Mira ve İrma. İrma çok fena kalbimi çalmış akıllı mı akıllı bir kız ! Görevi idari işler ve personel, tek başına bütün mekanı idare ediyor :)

Ben bu mekanı çok seviyorum gerçekten. Şimdi yazınca hatta ne kadar özlediğimi hissettim. Şimdi böyle ballandıra ballandıra anlatıyorsun resimler de koyup bizleri özendiriyorsun demeyin! Çünkü ben tekrar gidicem, hatta sizleri de davet edicem. Kızılbük'ün en şahane zamanı Ekim'miş dediler, o cam gibi muhteşem berrak deniz tam çarşaf oluyormuş, havası mis gibi ne çok sıcak ne üşüten oluyormuş, belli ki ortam kendini hain kışa hazırlamak isteyenler için tam bir enerji deposuna dönecek. Ben de dedim ki Sinem, kafayı son bir kaç yıldır dişi enerjilere falan taktın, böyle de bir mekan var, neden orada Ekim'de şöyle 4 günlük bir "Sinem ile Yoga Yolculuğu: İçimizdeki Tanrıça Enerjileriyle Temas " tatili yapsak, ben ekibimle gelsem, yoga var masaj var, mis gibi deniz var hava var, kocaman bir masa etrafında lezzetli yemekler, şirin mi şirin bir ekip, minnoş İrma'nın gözetimine sahilde şarap ve dans geceleri, bir de güzel bir tekne gezisi koysak, ah tatile geldik bir de meyhaneye gidip sohbetin dibine vurmayacak mıyız? Yani öyle bir tatil olsa ki oradan aldığımız enerjiler bize tüm kış için yakıt olsa, harcasak harcasak bitmese! Ne dersiniz 12-16 Ekim Datça Kızılbükte miyiz?